T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 37-1509 03/05/2012
Konu: Tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan bir şirket adına 5811 sayılı Kanun kapsamında şirket ortağı ve sorumlu müdürü olarak beyan edilen tutarların inceleme neticesinde tarh edilen tutarlara mahsubu.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ekinde yer alan dilekçede, ortağı ve sorumlu müdürü olduğunuz şirketin ../../2009 tarihinde tescil ve ilan ile son bulduğu, şirketin ortağı ve sorumlu müdürü olarak 5811 sayılı Kanun kapsamında beyanda bulunduğunuz ve tarh edilen vergiyi süresinde ödediğiniz belirtilerek, hukuken sona ermiş olan şirketiniz tarafından mal alışı yapılan bazı firmaların SMİYB kullananlar listesinde bulunması veya bu listeye dahil edilmesi ve İndirilecek KDV tutarlarınızın reddedilmesi halinde re'sen tarh edilecek matrah tutarlarından 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan ettiğiniz varlıkların mahsubunun mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmaktadır.
5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3'üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01/06/2009 tarihi itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30/09/2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği hükme bağlanmış olup, beyan süresi, 30/09/2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31/12/2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Aynı maddenin beşinci fıkrasında da; "Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 01/01/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 01/01/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, % 18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." hükümlerine yer verilmiştir.
5811 sayılı Kanuna 5917 sayılı Kanunla eklenen Geçici 4'üncü maddesinde ise, bu Kanun'da yapılan değişiklik ve süre uzatımı sonucu beyanda bulunanlardan 19/6/2009 tarihinden önce haklarında vergi incelemelerine başlanmış olanların, bu incelemelerle ilgili olarak Kanunun 3'üncü maddesinin beşinci fıkrası hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğinin "5.2. Kapsama girmeyen inceleme ve tarhiyatlar" başlıklı bölümünde vergi incelemelerinin başlama tarihinin tespiti ile ilgili olarak mükellefler nezdinde; işe başlama tutanağının düzenlenmesi, vergi incelemesi yapılmak üzere mükellefin davet edilmesi, yasal defter ve belgeleri isteme yazısının tebliğ edilmiş olması veya matrah tesisine yönelik tutanak düzenlenmesi ya da yasal defter ve belgelerin incelenmek üzere vergi incelemesine yetkili olanlara ibraz edilmiş olması durumunda, vergi incelemesine başlanıldığının kabul edileceği belirtilmiştir.
03/07/2011 tarih ve 27277 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17'nci maddesine sekizinci fıkradan sonra gelmek üzere eklenen dokuzuncu fıkra ile yapılan düzenlemeye göre, ticaret sicilinden silinmek suretiyle tüzel kişiliği sona eren kurumlar vergisi mükellefleri hakkında 5904 sayılı Kanun'un yayımı tarihi olan 03/07/2009 tarihinden itibaren, kesilecek vergi cezaları dahil kurumlar vergisi, katma değer vergisi vb. her türlü vergi tarhiyatı,
-Tasfiye öncesi dönemler için, müteselsilen sorumlu olmak üzere kanuni temsilcilerden herhangi biri adına,
-Tasfiye dönemleri için tasfiye memuru veya birden fazla tasfiye memuru varsa müteselsilen sorumlu olmak üzere bunlardan herhangi biri adına,
yapılacaktır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2008 ve sonraki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri ile 19/06/2009 tarihinden önce başlayan vergi incelemeleri anılan Kanunun 3'üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmü kapsamında değerlendirilmeyecek, dolayısıyla inceleme neticesinde tarh edilen tutarlardan 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan edilen tutarların mahsubu yapılamayacaktır.
Öte yandan, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan bir şirket adına 5811 sayılı Kanun kapsamında bankaya para yatırılması ile bildirim ve beyanda bulunulması mümkün değildir. Ancak, 19/06/2009 tarihinden sonra incelemesine başlanılan 01/01/2008 tarihinden önceki dönemler ile ilgili olarak ise sürdürülen inceleme henüz tamamlanmadan veya vergi dairesince gerekli tarhiyatlar yapılmadan; tasfiye öncesi dönemlere ilişkin yapılan tarhiyatlar için kanuni temsilcilerin bildirim ve beyanlarıyla, tasfiye dönemine ilişkin yapılan tarhiyatlar için ise tasfiye memurlarının bildirim ve beyanlarıyla sınırlı olmak üzere bu kişilerin 5811 sayılı Kanun kapsamında kendi adlarına varlık bildirimi ve beyanı sonucu tahakkuk eden vergileri süresinde ödemiş olmaları ve Kanun'da yer alan diğer şartları da yerine getirmiş olmaları kaydıyla, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan şirket ile ilgili yapılan incelemeler sonucu bulunabilecek gelir, kurumlar ve katma değer vergisi matrah farklarından kanuni temsilci veya tasfiye memurları tarafından bildirilen ve beyan edilen tutarların mahsup edilmesi mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder