Evde yapılan pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerinin internet aracılıyla satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi hk.

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)


Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 9-1477                  27/04/2012
KonuEvde yapılan pasta ve kurabiye gibi gıda ürünlerinin internet aracılıyla satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi.


            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, evinizde pasta ve kurabiye gibi gıda ürünleri yaptığınızı ve yapmış olduğunuz bu ürünleri internet aracılığıyla sattığınızı belirterek, bu faaliyetiniz nedeniyle esnaf muaflığından yararlanıp yararlanamayacağınız hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup konu hakkında Başkanlığımız görüşleri aşağıda açıklanmıştır.

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun "Vergiden Muaf Esnaf" başlıklı 9'uncu maddesinde, "Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.

            1- Motorlu nakil vasıtaları kullanmamak şartı ile gezici olarak veya bir iş yeri açmaksızın perakende ticaret ile iştigal edenler (Giyim eşyalarıyla zati ve süs eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç);
            ...
         6- Evlerde kullanılan dikiş, nakış, mutfak robotu, ütü ve benzeri makine ve aletler hariç olmak üzere, muharrik kuvvet kullanmamak ve dışarıdan işçi almamak şartıyla; oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, kırpıntı deriden üretilen mamuller, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek, pul, payet, boncuk işleme, tığ örgü işleri, ip ve urganları, tarhana, erişte, mantı gibi ürünleri işyeri açmaksızın satanlar. Bu ürünlerin, pazar takibi suretiyle satılması ile ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri dolayısıyla gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olanların düzenledikleri hariç olmak üzere; düzenlenen kermes, festival, panayır ile kamu kurum ve kuruluşlarınca geçici olarak belirlenen yerlerde satılması muaflıktan faydalanmaya engel değildir.

            ...
            Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısı ile gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar ile yukarıda sayılan işleri Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar." hükmü yer almaktadır.

            Konu ile ilgili olarak 01/05/2007 tarih ve 26509 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 264 seri no.lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği'nde ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.

            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 156'ncı maddesinde; "Ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyette işyeri; mağaza, yazıhane, idarehane, muayenehane, imalathane şube, depo, otel, kahvehane, eğlence ve spor yerleri, tarla, bağ, bahçe, çiftlik, hayvancılık tesisleri, dalyan ve voli mahalleri, madenler, taş ocakları, inşaat şantiyeleri, vapur büfeleri gibi ticari, sınai, zirai veya mesleki bir faaliyetin icrasına tahsis edilen veya bu faaliyetlerde kullanılan yerdir."  şeklinde tanımlanmıştır.

            Madde hükmünden de anlaşılacağı üzere işyerinin tanımı yapılırken, ticari, sınai, zirai ve mesleki faaliyetin yapılması ve yürütülmesinde kullanılan yerlerin neler olabileceği nitelenmiş ve tanımda belirtilen yerler "gibi" denilmek suretiyle kesin bir sınırlama yapılmamıştır.

            Bu nedenle, internet üzerinden satış faaliyetinin işinizin organizasyonunu internet üzerinden yapmanız durumunda kullanmış olduğunuz site iş yeri olarak nitelendirileceğinden esnaf muaflığından yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

            Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ‘Basit Usulde Ticari Kazancın Tespiti' başlıklı 46'ncı maddesinin birinci fıkrasında; 47 ve 48'inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların kazançlarının basit usulde tespit olunacağı hüküm altına alınmıştır.

            Konuya ilişkin olarak 06/04/1995 tarih ve 22250 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 183 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "Büyükşehir Belediye Sınırları İçinde Faaliyette Bulunan (Erzurum Ve Diyarbakır Hariç) Ve Götürü Usulde Vergilendirilen Mükelleflerden 01.05.1995 Tarihinden İtibaren Gerçek Usule Alınanlar" başlıklı 5'inci maddesinde;

            "95/6430 sayılı Bakanlar Kurulu kararı eki Kararın l inci maddesinde aynen, "Büyükşehir belediyesi olan illerin (Erzurum ve Diyarbakır hariç), mücavir alan sınırları dahil olmak üzere büyükşehir belediye sınırları içinde aşağıda belirtilen faaliyetleri yapan mükellefler, 1 Mayıs 1995 tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

            a)Her türlü emtia imalatı ile uğraşanlar,

            b)Her türlü emtia alım-satımı ile uğraşanlar,

            ...

            Bu mükellefler, götürü usulden yararlanmaya ilişkin genel şartları taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın gerçek usulde vergilendirileceklerdir."

            açıklamalarına yer verilmiştir.

            Buna göre, evinizde iletişim amacıyla kullanılan internet ortamının işyeri kapsamında değerlendirilmesi nedeniyle esnaf muaflığından, faaliyette bulunan yerin büyükşehir belediye sınırları içerisinde olması nedeniyle de basit usulden faydalanmanız mümkün olmayıp yukarıda belirtilen Bakanlar Kurulu Kararına göre gerçek usulde vergilendirilmeniz gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.






(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.


(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.


(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

0 yorum:

Yorum Gönder