T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri
Grup Müdürlüğü
Sayı: B.07.1.GİB.4.35.16.01-120.03.09-761 14/08/2012
Konu
: Mahkeme kararı ile atanan Kayyımın vergisel yükümlülükleri
İlgide kayıtlı özelge talep formu
ve eklerinde; ..... ve ..... adi ortaklığının iptali için ....'nin 09.09.2011
tarihli dilekçe ile İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesine müracaatı üzerine dava
açıldığı, bunun üzerine davalı ....'nın
28.12.2011 tarihli cevabi dilekçesi ekinde .....Vergi Dairesi Müdürlüğünün
yazısı ile ortaklığın sabit olduğunu belgelendirdiği ve halen mahkemenin devam
ettiği, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2011 tarihli ara kararı ile
adi ortaklığın sene sonu işlemlerinin takip edilmesi, Vergi Daireleri ile
Sosyal Güvenlik Kurumlarındaki işlemlerin yapılması için kayyım olarak
atandığınız bu nedenle, adi ortaklığın,
katma değer vergisi beyannamesi , muhtasar beyannamesi ve diğer ortaklık sicil
numarası ile verilmesi gereken beyannamelerin tarafınızca verildiği
belirtilerek, adi ortaklığın ortaklarının kendi şahsi sicil numaraları ile
vermeleri gereken gelir vergisi ve geçici vergi beyannamelerinin ne şekilde
kimin tarafından verileceği hususunda bilgi talep edilmektedir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
107 nci maddesinde gelir vergisinin bu vergiyle mükellef olan gerçek kişiler
namına tarh edileceği, aynı maddenin (1) numaralı bendinde küçüklerle
kısıtlılarda; bunların nam ve hesabına kanuni temsilcilerine, tarh edileceği
hüküm altına alınmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 8
inci maddesinin birinci fıkrasında mükellef, "vergi kanunlarına göre
kendisine vergi borcu terettüb eden gerçek veya tüzelkişidir..."; ikinci
fıkrasında ise vergi sorumlusu, "verginin ödenmesi bakımından, alacaklı
vergi dairesine karşı muhatap olan kişidir..." şeklinde tanımlanmıştır.
Aynı Kanununun 10 uncu maddesinde
"Tüzelkişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatler gibi
tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları
halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzelkişiliği olmayan
teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine
getirilir..." denilmiş,
Diğer taraftan, Türk Medeni
Kanununda;
"... ...
C. Vasi ve kayyım
MADDE 403.- Vasi, vesayet altındaki
küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve malvarlığı ile ilgili bütün menfaatlerini
korumak ve hukukî işlemlerde onu temsil etmekle yükümlüdür. Kayyım, belirli
işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için atanır.
Bu Kanunun vasi hakkındaki hükümleri,
aksi belirtilmiş olmadıkça kayyım hakkında da uygulanır.
... ...
A. Kayyımın konumu
MADDE 458.- Bir kimseye kayyım
atanması onun fiil ehliyetini etkilemez. Yasal danışmanlığa ilişkin hükümler
saklıdır.
Kayyımın
görev süresi ve ücreti vesayet makamı tarafından belirlenir.
B. Kayyımlığın kapsamı
I. Belli bir iş
MADDE 459.- Belli bir iş için
görevlendirilmiş olan kayyım, vesayet makamının talimatına aynen uymak
zorundadır.
II. Malvarlığının yönetimi
MADDE 460.- Kayyım bir
malvarlığının yönetimi ve gözetimi ile görevlendirilmiş ise, yalnız o
malvarlığının yönetim ve korunması için gerekli olan işleri yapabilir.
Kayyımın, bunun dışındaki işleri
yapabilmesi, temsil olunanın vereceği özel yetkiye, temsil olunan bu yetkiyi
verecek durumda değilse vesayet makamının iznine bağlıdır.
... ..." hükümlerine yer
verilmiştir.
Konuyla ilgili olarak ..... Vergi
Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma üzerine cevaben alınan yazıdan; adi
ortaklığa ait Aralık/2012 dönemi KDV ve muhtasar beyannamelerin kayyım olarak
tarafınızca dairelerine verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda yer alan hüküm ve
açıklamalar çerçevesinde, İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin ara kararı ile .... Otel İşletmesinin adi
ortaklık olduğu ve ortakları arasında
ihtilaf bulunduğunun anlaşılması, sene sonu işlemlerin takip edilmesi, vergi
daireleri ve sosyal güvenlik kurumlarındaki işlemlerin yapılması için kayyım
olarak atanmış olmanız nedeniyle, sadece adi ortaklığın, katma değer vergisi ve
muhtasar beyannameleri ile ortaklık sicil numarasıyla verilmesi gereken diğer
beyannamelerin tarafınızca verilmesi gerekmektedir.
Buna göre, söz konusu ortakların
şahsi vergi numaraları ile verilmesi gereken gelir vergisi ve gelir geçici
vergi Beyannamelerinin kendileri tarafından verilmesi gerekmekte olup, anılan
mahkeme kararı gereğince kayyım olarak bu beyannamelerin verilmesine yönelik
bir sorumluluğunuz bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun
413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde
bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***)
Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde,
bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi
cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.
0 yorum:
Yorum Gönder